×

Kurumsal

Künye Kullanım Sözleşmesi Gizlilik Politikası Özel Üyelik

Haber Kategorileri

Gündem Ekonomi Sağlık Spor Türk Dünyası Kültür Sanat

Medya

Foto Galeri Web TV Canlı TV

Makaleler

Yazarlar Makaleler

Servisler

Seri İlanlar Firma Rehberi Biyografiler Nöbetçi Eczaneler Namaz Vakitleri E-gazete Faydalı linkler Puan Durumu Fikstür Anketler

Destek

Üye Ol Giriş İletişim

Soner GÜNCAN

Dünya Barış Günü Safsatası ve Eskişehir’ de Oynanan Riyakar Tiyatro

Bir çok ülkede 1 Eylül ‘’Dünya Barış Günü’’ olarak kutlanıyor. Eskişehir'de de bir anma programı gerçekleştirildi, samimiyetten uzak, riyakar bir tavırda gerçekleşen bu basın toplantısına döneceğim.

Lakin öncelikle 1 Eylül neden Dünya Barış Günü olarak kutlanıyor gelin onu bir hatırlayalım.

1 Eylül 1939 yılında Polonya'yı işgal eden Almanların başlattığı İkinci Dünya Savaşı'nı unutturmamak üzere gerçekleşen bir anma etkinliği.

Nazi orduları 20. yüzyılın en kanlı savaşını başlatarak, milyonlarca insanın ölümüne, sakat kalmasına sebep olmuştu. Eski Sovyetler Birliği ve Varşova Paktı üyesi ülkeler bugünü ‘’Dünya Barış Günü’’ olarak ilan ettiler. Kırım Türklerine yaptıkları soykırımı, Bulgaristan Türklerine yaptıkları insanlık dışı tutumu dünyanın gözünün içine baka baka icra ederlerken, bir başka insanlık dramını da dünyaya duyurma gayretinden vazgeçmediler.

Bir Başka Dünya Barış Günü de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ nun 1981'deki 57.birleşiminde (Eylül'ün 3'ü Salı günü) ilan edildi. Birleşmiş Milletler; o tarihte 51 ülkeden oluşan, günümüzde de sayıları 190 ı bulan, ülkemizin de içinde bulunduğu bir topluluk. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Daimi üye statüsünde bulunan beş ülke İngiltere, Fransa, ABD, Çin ve Rusya. Hiç birinin sicili bir diğerinden temiz değil. Dünya üzerinde; özellikle Müslüman ülkelerde iç karışıklık, silahlandırmalar, mezhep ayrımları, ırka dayalı ayrıştırmaları körükleyen bu ülkelerin hiçbiri masum değil.

Her iki Dünya Barış Günü de ilan edenlerin riyakarlıkları üzerine kurulmuş bir tiyatro. 

Elbette barış ve kardeşlik hepimizin ortak arzusu, hasbelkader katkı sağladığımız ulvi de bir mesele.

Tüm Türkiye'de olduğu gibi, bu kutlamalar, belki de içlerinde gerçekten dünya barışına katkı sağlamak isteyen insanların bulunduğu, ama aynı zamanda, ellerine dolaylı da olsa kan bulaşan insanların da bir araya gelmesi ile Eskişehir'de de gerçekleşti. Kutlamayı başından sonuna kadar takip ettim; yüzleri asık birçok insanın bulunduğu ortamda gencecik pırıl pırıl birkaç genç de yüzlerine takılan maske haricinde ‘’somurtmak zorundasın’’ maskelerini takmışlardı. Nedeni ise; eğer barış ve özgürlük sloganları atacaksan, gergin, isyankar, asi, marjinal olmak zorunluluğu öğretisi olmalı. Hem de sözde Dünya Barış Gününde. Bir de üzerine Eskişehir Valisi Erol Ayyıldız'ın pandemiden dolayı Eskişehir’ de artan vaka sayıları sebebi ile aldığı on beş günlük kısıtlamalar; sözde barış sloganları atan gruba tam da istedikleri mağduriyeti yaşatınca, gruplar adına söz alan örgüt yöneticileri önce Vali Erol Ayyıldız'a eleştiriler yöneltip faşizan bir baskı oluşturduğu konusuna dem vurarak açıklamalarına başladılar.

CHP Milletvekili Utku Çakırözer; o naif, beyefendi tutumu içerisinde barış ve kardeşliğe katkı sağlayacak açıklamalarını gerçekleştirdi konuşmasının bir bölümünde Vali Bey'i eleştirdikten sonra ‘’Burada pandemi kurallarına uygun bir açıklama gerçekleşiyor, maskesiz kimse yok’’ dediği andan itibaren bir kısım maskesiz kişilerde maskelerini sakin tavırlarla takıp, kalabalık içerisinde yanan sigaralarını da oldukları yere atıp söndürdüler.

81 il içinde bir tek Eskişehir Valisi bu kararı aldığını hatırlatan konuşmacılar, Vali Bey'i suçlarken, madem haklı olduklarını, kendilerini susturmaya çalışan bir vali olduğunu düşünüyorlardı geride kalan  80 il Valiliğine, güvenliklerini sağlayan emniyet güçlerine teşekkür etmeyi akıl edemediler mi?

Emniyet geniş güvenlik önlemleri almıştı; her biri, bir bayrak gibi dimdik, boylu poslu polisler, demokrasi ile yönetilen bir ülkenin nişanesi olan başörtülü, başı açık, zarif polis hanfendiler bulundukları yerde açıklama bitene kadar, grup dağılana kadar görevlerini ifa ettiler. Barış ve huzurun bekçileri emniyet birimlerine, şehirde covid vakalarının artışını engellemek adına alınan tedbirlere imza atan, vatandaşın dert babası Kürt, Türk,  Alevi, Sünni ayırmadan herkesi devletin şefkatli kolları ile saran, makam odasının kapılarını ardına kadar halkına açan, vatandaşını kucaklayan Vali Bey'e de teşekkür etmek bu fakire düştü.

Bu basın açıklamasının içerisinde kardeşliğe, dünya barışına, insan olma vasfına katkı sağlayan birçok cümlenin olmasına karşın,  toplantıyı riyakar hale getiren şey sadece dünya üzerinde barışı bozan ve barış adına böyle bir gün tertip eden ülkeler değildi elbette.

Gezi’yi savaş alanı haline getiren, halkı yağmalayan, askeri, polisi taşlayan, militarize açıklamalardan hiçbir zaman geri durmayan, örgüt mensupları haricinde, PKK'nın işbirlikçisi, teröristlerin cirit attığı ‘’halkların kardeşliği’’ derken dahi sözde kendi halkı olan Kürt kardeşlerimize yıllarca oyunlar oynayan, evlatları dağa yollayan, her an bu güzel ülkenin, güzel insanlarını provoke etmek için fırsat kollayan HDP'nin bir temsilcisinin basın açıklamasını okuması oldu. Siz kim Kürt halkımızı savunmak kim, siz kim dünya barışına, demokrasiye katkı sağlamak kim, siz kim barıştan, kardeşlikten bahsetmek kim? Siz; orada sizi kollayan, gözeten, güvenliğinizi sağlayan benim büyük devletimin kahraman polisinin, doğuda görev yaparken silah arkadaşını şehit edip tabutlarda yürüten, katil PKK'nın maskarası, maşası, takım elbiseli, döpiyesli dalkavukları degil misiniz? Her şeye rağmen bu topraklarda rahatça geziyor olmanız Büyük Türk Devletinin hoşgörüsü, demokrasinin gücü ve artık bir tehdit olarak ciddiye alınmayışınızdandır.

Ahir kelam sevgili Türk Milleti; dünyaya huzur ve barış senin yüce gönlün ve Yüce Devletinin eliyle olacaktır. Var olsun Büyük Türk Devleti. Kahrolsun emperyalizm ve onun sözde karşıtı olan iş birlikçileri. Büyük Türk Milleti; sen var oldukça dünyaya huzur, barış, adalet gelme umudu da hep var olacak. Aleme Nizam için Yaşasın Büyük Türk Devleti...

Soner Güncan



YORUM YAPIN

haber yazılımı | Copyright © 2024