×

Kurumsal

Künye Kullanım Sözleşmesi Gizlilik Politikası Özel Üyelik

Haber Kategorileri

Gündem Ekonomi Sağlık Spor Türk Dünyası Kültür Sanat

Medya

Foto Galeri Web TV Canlı TV

Makaleler

Yazarlar Makaleler

Servisler

Seri İlanlar Firma Rehberi Biyografiler Nöbetçi Eczaneler Namaz Vakitleri E-gazete Faydalı linkler Puan Durumu Fikstür Anketler

Destek

Üye Ol Giriş İletişim

Ragıp Ferda Aydınalp

Emperyal maşalar: HÜDA-PAR ve HDP

Gerek Hükümet gerek 6’lı Masa iktidarda olmak, birbirini devirmek için milli menfaatlerimizi ve rejimi riske atıyor. İktidar HÜDA-PAR, 6’lı Masa HDP’den medet ummayı tercih etti. Seçimi kazanmalarında ittifak yaptıkları bu partilerin kendilerine, siyasi çıkar gereği,katkıları olacağına inanıyorlar. Bu partilerin parti programları ise gayet açık. Bu hafta HÜDA-PAR ve HDP’nin  milli bütünlüğümüzü tehlikeye atan, Cumhuriyetin değerleriyle büyük ölçüde çatışan politikalarını  masaya yatırırken  analizimizi seçim öncesinde İktidar partisine ve 6’lı Masa’ya oy verecek seçmenlerin dikkatlerine sunacağız.


Gayrı milli ve emperyalizmin ülkeyi bölmek için kullandığı bu iki parti bir çok konuda aynı politikalara sahip olmalarına rağmen garabete bakınız ki rakip cephelerde rakip olarak seçime gidecek...
Birbirinden bağımsız bu iki siyasi yapı Açılım Süreci’ni dört gözle bekliyor; HDP ve 6’lı Masa Kürt kökenli yurttaşların sözde özgürlüğüne kavuşması için bir zamanlar AKP ile girilen Açılım Süreci’ni iple çekerken , Cumhur İttifakı ise HÜDA-PAR’ın ‘Kürt sonunun önündeki engeller kaldırılmalı’ yönünde söylemleri ile açılıma yeşil ışık yakıyor…  Bu yaklaşım ve söylem içerisinde olan her iki partiyi de  Atlantik cephesi Anadolu topraklarında etnik bölünme yaratmak için kullanmaktadır. İktidar ve 6’lı Masa ortakları ya bu tuzağı görmüyorlar ya da siyasi rant uğruna tuzağa düşmeye razılar…


Bu iki bölücü parti Özerlik, Federasyon ve Eyalet sistemi ısrarlarında da ortaklar. Merkezi yönetime bağlı olmadan kendi bölgelerinde istedikleri siyasi kararları almak, iç işlerinde tamamen bağımsız olmak isteyen HÜDA-PAR ve HDP belediyelerin özerkleştirilmesiyle süreci başlatmak istiyor. Özerkliği doğal olarak federasyon takip edecek. Bir zamanlar birilerinin  ‘Büyük Vizyon Sahibi’ dediği, bizim ise tam tersine jeopolitik zeka ve kültür, milli karakterden yoksun gördüğümüz, para putunun kölesi, tarikatçı ve ayrımcı, Kürt milliyetçilerine taviz veren, ülke tarımını ve hayvancılığını bitirme stratejilerini üreten, küresel firmaların önünde el pençe divan duran Turgut Özal da benzer söylemler içerisindeydiii. Aynı hikaye devam ediyor, bu bakış açısı ve politika ulusal/milli devletin temeline dinamit koymaktan başka bir şey değildir.


Anadil’de Eğitim de ortak dayatmalardan… Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ilkeleri ve hedeflerinden son derece rahatsız olan bu iki AB işbirlikçisi, Atatürk’ün tanımını yaptığı ortak ülkü, kültür, dil, üretme ilkesine muhaliftirler. Amaçları dil ve kültür birliğini bozmaktır. Türk kökenlilerin eğitim dili Türkçe, Kürt kökenlilerin eğitim dili Kürtçe, Arap kökenli olanları eğitim dili Arapça olacakmış; hatta Kürtçe ikinci resmi dil olarak kabul edilmeliymiş… Ne güzel bir tablo değil mi? Soralım: Emperyal ağalarının ülkelerinde eğitim dili etnik kimliklere göre mi belirleniyor, Fransa,  Almanya, Amerika ve İngiltere’de eğitim dili etnik m yoksa genel yurttaşlık dili mi?


Dersim söyleminde de aynı dili konuşuyorlar. Hatta isimleri değiştirilen beldelere eski adlarının verilmesini talep ediyorlar. Kürt milliyetçiliğinin kullanılarak emperyalizme hizmet edildiğini ve edilmekte olduğu gerçeğini de emperyal bir örtünün altında gizliyorlar...
Bu iki bölücü yapı kendilerini Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak değil; alt kimlik sahipleri olarak tanımlıyorlar Bu da onlara isyan etme hakkını veriyor… ‘Türkiye Cumhuriyeti devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkesin Türk olduğu’ yargısından vazgeçilerek Kürtlere anayasal hak tanınması gerektiğini iddia ediyorlar. Bu yaklaşım da Cumhuriyetin kuruluş ilkelerine doğrudan muhalefettir. Erdoğan ve Kılıçdaroğlu her fırsatta Cumhuriyet rejimini, Millet kavramını överken; hatta ittifak adlarını Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı olarak koyarken Cumhuriyet ve Millet muhalifi bu iki ayrıştırmacı unsuru ittifaklarına nasıl alabiliyorlar? Siyasi rant milli çıkarlardan daha mı üstün?


Atlantik cephesi Türkiye’yi etnik olarak bölmenin Avrasya ve Ortadoğu amaçlarına ulaşma da çok önemli bir silah olduğunu iyi biliyor… Bunun için de Türk ve Kürt kökenli vatandaşlarımız arasında etnik ayrıştırma kampanyaları stratejik olarak yürütüyor. Kampanyanın önemli iki temsilcisi ise HÜDA-PAR ve HDP’dir.  Her ikisi de Anayasa’dan Türklüğü çıkarma derdindeler. Andımız, ‘Ne mutlu Türküm diyene’ özdeyişi ise en rahatsız oldukları söylemler. Türk düşmanlığı güderek açık bir şekilde Kürt milliyetçiliği yapıyorlar ve bağımsız bir devlet olmak istediklerini beyan ediyorlar. Değerli seçmen, bunlarla ittifak yapmak Tayyip Erdoğan’ı yenmeye ya da Kılıçdaroğlu’nu Cumhurbaşkanı yapmaya değer mi? 


Tarihi ve jeopolitik gerçeğimiz gereği asker milletiz. Tarihin her döneminde güçlü ordulara sahip olmuşuz, şu an da sahibiz. Avrupa, Asya, Akdeniz, Afrika dörtgeninde yer alan, üç tarafı denizlerle çevrili, bir iç denizi bulunan, Akdeniz’in kilit adası Kıbrıs’ın bir bölümüne sahip, Ortadoğu ve Avrasya enerji kaynaklarına yakın, Karadeniz’de doğalgaz potansiyeline sahip,  yer altı, yer üstü kaynakları zengin, tarım için uygun iklimi olan, gelişmiş insan nüfusu ve potansiyeliyle dikkatleri çeken, özellikle savunma sanayinde dünya gündeminde olan Türkiye’nin elbette ordusunun güçlü olma mecburiyeti vardır. Ergenekon, Balyoz tertipleriyle ordumuz, özellikle deniz kuvvetlerimiz zaafa uğratılmıştır. Atlantik kodamanları ve yerli işbirlikçileri milli ordu güçlerini pasifize etmek için stratejik hamleler yapmaya devam ediyor. HÜDA-PAR ve HDP de bu yolda emperyal bir gazla çalışmaktadır. Vicdani ret, zorunlu askerliğin kaldırılması, paralı orduya geçiş bu iki partinin parti kitapçıklarında yer alıyor. AKP ve 6’lı Masa’ya oy verecek seçmenler  ‘Peygamber Ocağı’nın söndürülmesini içinize sindirebilecek misiniz?


Cumhuriyet Devrimlerine saldırı amaçlı, emperyalist/şer odakları tarafından desteklenen, finanse edilen, Anadolu’yu etnik olarak bölmek için asker edilen Şeyh Sait, Seyit Rıza emperyal asker HÜDA-PAR VE HDP’nin kahramanıdırlar. Onların heykellerini dikip neredeyse o emperyalist uşakları milli kahraman ilan edecekler. Dilinizden düşürmediğiniz Mustafa Kemal öncülüğünde isyanları milli güçler tarafından bastırılan bu iki düşmanı kabullenebilecek misiniz?
İktidara ve muhalefete oy verecek değerli seçmenler yaptığımız analize kulak vermenizi milli bir görev addediyoruz; hakikat odur ki; tarihin diyalektiği de üzerine düşeni yapacaktır…

YORUM YAPIN

haber yazılımı | Copyright © 2024