MALCOLM X..!
“ Bütün uyuyanları uyandırmaya bir tek uyanık yeter. “
Onlar; yaşadıkları dönemlerde İslam adına verdikleri maddi manevi savaşlarla tarihe damga vurup kalplerde kolay kolay silinmeyecek izler bırakarak ahirete göç ettiler.
Acıyla başlayan katran karası bir hayat, gaflet içinde geçirilen bir gençlik, köleliğin zirve yaptığı topraklarda doğmuş çamurun içinde açan bir çiçek hidayete ermiş bir siyahi adam Malcolm X..
Bu güne kadar hakkında pek çok şey yazılıp çizilmişti. Bazı kalemler kekeledi gerçekleri yazarken, bazı kalemler ağladı - ağlattı. Malcolm X Siyahla güneş ışığının buluştuğu nurlu yolculuğun kod adı. Şimdi sizinle karanlığı yırtan, ruhu aydınlanmış bir insanın ayak izlerini taşıyan, patikaların dik yamaçlarında yaşanan bir hayat örgüsüne kısa bir yolculuğa çıkacağız.!
Dünyaya geldiği andan, İslam diniyle şereflenip gözlerini bu yaşlı gezegene yumduğu zaman dilimine kadar zorluklarla geçen özgün bir hayat kahramanının kısacık ömrünü ölümsüzleştirerek kölelik zincirlerini kırmak isteyenlere bir ibret ışığı, insan hakları savunucusu
Malcolm X’sin hayatını masaya yatıracağız.
Gerçek adı Malcolm Little olan Malcolm X, 19 Mayıs 1925’te Amerika Birleşik Devletleri'nin Nebraska eyaletinin nehir kenarına konumlanmış bir kent olan Omaha’da doğdu. Malcolm’un babası Earl Little, Hristiyan vaizdi ve siyahilerin Amerika Birleşik Devletleri topraklarında esaret zincirlerini kırıp özgürlüklerine kavuşamayacaklarına ve dolayısıyla Afrika’ya geri dönmeleri gerektiğine inanıyordu. Malcolm daha 4 yaşındayken büyük bir dehşete şahit oldu. Ailesiyle birlikte yaşadıkları ev Irkçı örgüt Ku Klux Klan saldırısına uğrayarak ateşe verilmişti. Bu korkunç olayın üzerinden henüz 2 yıl geçmişti ki, 6 yaşında babasını kaybetti. Ölüm sebebi resmi kayıtlara ‘tramvay kazası’ olarak geçse de babası faili meçhul bir cinayetin kurbanı olmuştu..
( Malcom Little 12 yaşına geldiğinde Annesi, apar topar akıl hastanesine yatırılınca 6 kardeşiyle birlikte ortada kalırlar, farklı farklı ailelerin yanına evlatlık verilirler..
Malcolm’un yüreğine beyaz derili kara yürekli insanlara olan küskünlük ve ilk nefret tohumları işte bu yıllarda atılmıştır.)
Gençlik yılları..
13 yaşında ıslahevi okuluna gönderildi. zeki ve oldukça başarılı bir öğrenciydi ve hayali kölelik düzenine karşı iyi bir avukat olmaktı.
Bir gün öğretmenine hayalini anlatmıştı. Öğretmenin verdiği “Neden marangoz olmuyorsun? Siyahiler için daha gerçekçi bir hayal !”
cevabı ondaki beyaz düşmanlığını iyice körüklemişti. Bu cümlenin gencecik yüreğinde bıraktığı yakıcı tesiri yıllar sonra şöyle anlatacaktı;
"Beyaz dünyada yeteneği ne olursa olsun kariyer hedefleyen bir siyahi için yer olmadığını anlamıştım."
Gönderildiği ıslahevi okulundan ayrıldıktan sonra, garson ve ayakkabı boyacılığı yapmaya başladı. Askerlik yaşı geldiğinde Amerika’daki tüm siyahlar gibi bir bahane bulup askere gitmedi. Kendilerini köle olarak gören bir ülke için savaşmak aptallıktı.
Çünkü Beyaz adam savaşır, siyah adamlar öldürülürdü.
O ırkçı korkunç yıllarda siyahiler için ‘itibar’ anlamına gelen çılgın gece hayatıyla tanıştı. Ve Harlem yılları başladı. Harlem’de çalışmaya başladığında kendisini uyuşturucu ve kadın ticaretinden antika eşya hırsızlığına kadar sürükleyen kirli bir hayatın içinde buldu. New York’un suçla özdeşleştirilen mahallesi Harlem onun için karanlık bir sayfa olmuştur. Harlemin kirli sokakları genç Malcolm’u tepeden tırnağa çamura bulamış 1946’da hırsızlık ve çeşitli adi suçlardan dolayı 10 yıl hapse mahkum edilmişti.
Dipten Zirveye Malcolm X..
1946 yılının Şubat ayında Eyalet Hapishanesi’ne gönderilir. Malcolm’un hapishanedeki ilk yılı bırakmak zorunda kaldığı uyuşturucu krizleriyle geçer. Hapishane de sürekli kuralları çiğnediği için kendisine ceza olarak yemek verilmez. Dolayısıyla aç kalır ve aç kaldıkça İncil’e tanrıya küfürler eder. Artık hapishanedeki takma adı iblistir. 1948 yılında Concord Hapishanesi’ne ardından, Malcolm Norlfolk Hapishanesi’ne nakledilir. Burası diğer yerlere nazaran çok daha iyidir çünkü buranın kütüphanesi vardır. Malcolm’un yüreğine ilk İslam tohumlarını burada atılmış, Malcolm İSLAM dini hakkındaki her şeyi bu hapishanede öğrenmiştir.
( Kendisinin peygamber olduğunu söyleyen Elijah Muhammed )
Hapishaneden ırkçılıkla mücadeleye..!
Elijah Muhammed siyahi biridir. Çevresine kendisini insan suretine girmiş tanrı olarak tanıtmaktadır ?!Nation of İslam (İslam Milleti) teşkilatını kuran Elijah Muhammed’le Malcolm hapisteyken sürekli mektuplaşırlar. Malcolm kendini geliştirmek için sürekli kitap okur hatta bazen hapishanede yaşadığını bile unutur. Bu halini gören koğuş arkadaşlarına yaşadığı manevi duygularını şu cümleyle anlatır.
“Hayatımda hiç bu kadar özgür olmamıştım”
Bu sözler mahpusların piri Hazreti Yusuf Aleyhisselamın yaşadıklarını bize hatırlatır. Malcolm’a da hapishane bir nevi Medrese-i Yusufiye olmuştur.
Malcolm 1952’de tahliye kararıyla hapisten çıkar. Hapisten çıkar çıkmaz kardeşinin yanına gider çünkü esaretten kurtulmasına kardeşinin çalıştığı mağazanın sahibi kefil olmuştur. Kardeşi Malcolm’a İslam dinini elinden geldiği kadar anlatmaya çalışır ve ona gusül abdesti - namaz abdesti almayı, namaz kılmayı, dua etmeyi öğretir.
1952 yılında Elijah Muhammed’in kurduğu Nation of Islam hareketine katılır. Durdurulamaz enerjisi, teşkilâtçılığı ve İslami harekete bağlılığı ile dikkatleri üzerine çeker, Elijah onu teşkilât faaliyetleri için çeşitli yerlerde, son olarak da Harlem’de görevlendirdiğinde o artık Elijah Muhammed’in sağ kolu haline gelmiştir. Özgürlüğüne kavuşan Malcolm, köleliği simgelediği gerekçesiyle Little soyadını bırakarak, davasının isimsiz bir kahramanı olduğunu simgeleyen “X” soyadını alır.
BEN İSLAM OLDUM..
Malcolm şeksiz şüphesiz iman ettiği İslam dinini geniş kitlelere ulaştırmak için bıkmadan usanmadan ilk günkü heyecanla çalışır ve “Tolere edilen şey kötülük olduğunda, hoşgörü bir suçtur” sloganıyla davasını sakınmadan korkusuzca anlatır.
Ocak 1958’de kendisi gibi MÜSLÜMAN olan doktor Betty ile evlenir ve çocuklarına Batılılar’a karşı duyduğu kinin izlerini taşıyan Atilla, Kubilay, İlyasa ve Cemile isimlerini verir.
Malcolm X’in 1963’te ABD. cumhurbaşkanı John F. Kennedy’nin bir suikastta öldürülmesini Provokatif - kışkırtıcı bir
sevinçle karşılaması, onun Nation of Islam’ hareketinin resmî sözcülüğünden uzaklaştırılmasına neden olmuş gibi gösterilse de aslında bu cemiyetten uzaklaşan Malcolm’dur. Zaman içerisinde Elijah Muhammed’i yakından tanıdıkça öğretilerinin İslâmiyet’ten ne kadar uzak olduğunu anlamaya başlamıştır. Özellikle onun İslam Ulusu Teşkilat Lideri Wallace Fard Muhammad’i
haşa Allah - Tanrı olarak bilip âhiret hayatının gerçek olmadığını söylemesi, kendini peygamber ilân etmesi ve İslâmiyet’i zencilere mahsus bir din olarak tanıtması gibi kabul edilemez hususlar yanlış bir yolda olduğunu açıkça gösteriyordur.
( Eşi ve çocukları ile.. )
Malcolm X, bu dönemde hac yolculuğuna çıkar. Mekke’de dünyanın her yerinden gelen farklı ırklardan olan Müslümanlarla tanışır ve İslamın ırkçılık karşıtı bir din olduğunu idrak eder. Malcolm’un içindeki fırtınalar durmuş iman ateşi tüm benliğine sirayet etmiştir.
Malcolm X, kendisini yepyeni bir insana ve sağlam bir Müslüman’a dönüştüren kutsal hac yolculuğu sonrasında ABD’deki dostlarından Gloria Owens’a Mekke-i Mükerreme’den yazdığı 25 Nisan 1964 tarihli mektubunda şu ifadelere yer verir. '' Burada daha önce hiç şahit olmadığım şekilde, dünyanın dört bir yanından gelen her tür renkte insanların birlik ve kardeşlik ruhunu gördüm. ''
Malcolm X (Malik El Şahbaz)
Malcolm hacca gittikten sonra adını değiştirir ve el-Hac Malik eş-Şahbaz adını kullanmaya başlar. Amerika’ya döndüğünde siyah-beyaz kardeşliğini esas alan bir toplum oluşturmayı amaç edinen Muslim Mosque (Mart 1964) ve Organization of Afro-American Unity (Haziran 1964) adlı İslam teşkilatlarını kurar.
Muslim Mosque ( Müslüman Camisi ) ve Afro-Amerikan Birliği örgütü tarafından düzenlenen toplantılara, İslam Milleti adına televizyon ve radyo programlarına katılıyor, köşe yazıları yazıyor, yüreğindeki İslam ateşini büyük kitlelere ulaştırmak için büyük çaba harcıyordu. Malcolm sayesinde İslam hareketin, 1952’de 500 olan üye sayısı 1963’te 30 bine ulaşmıştır.
Ama İslam düşmanları her zamanki gibi boş durmuyordu. 1965 yılının 15 Şubat günü Malcolm X’e gözdağı vermek için ailesiyle birlikte yaşadığı New York’taki evi bombalanmış, mucizevi olarak tüm aile yara bere almadan kurtulmuştu. Eğer uğrunda ölmeye hazır değilseniz, "özgürlük" kelimesini lugatınızdan çıkarın. “ diyecek kadar teslim olmuş bir yiğit adamdı Malcolm X. Tüm tehdit ve saldırılara rağmen çalışmalarından asla vazgeçmedi. O insan hakları eşitlik adına köle taciri faşist ABD'ye yönelik eleştirilerini hız kesmeden sürdürüyordu. “Kimse sana özgürlüğünü vermez. Kimse sana eşitliği, adaleti ve başka hiçbir şeyi vermez. Bunları kendin alırsın.” sözleriyle onlarca suikaste rağmen davasından dönmedi.
“ Irkçılık ideolojik bir düşünce değil, aksine psikolojik bir hastalıktır." diyerek Amerika'da İslam'ın doğru anlaşılarak yayılmasına öncülük eden ırkçılığa karşı tüm benliğiyle savaşan cesur dava adamı Malcolm X, yüzlerce suikast ihbarı aldığını yetkililere bildirmesine rağmen gerekli tedbirleri almayan yetkililer - FBI, Malcolm X'in hunharca katledilmesinin önünü açmıştı. Evinin bombalanmasından 6 gün sonra 21 Şubat 1965'te Manhattan'daki Audubon Salonunda konuşma yaptığı sırada 3 kişinin silahından çıkan kurşunlarla 39 yaşında şehit edildiği kayıtlara geçmiştir.
Ne acıdır ki; Malcolm X' sin cenaze töreninin kilisede yapılacağı kararlaştırılmış, Hıristiyan adetlerinde olduğu gibi nâşına takım elbise giydirilerek tabuta konulup ve tabutun kapağı açık bırakılmıştır.! Evindeki tabutu dört gün boyunca, sevdikleri dava arkadaşları tarafından ziyaret edilmiştir..
Suikastla ilgili olarak Muhammed Aziz, Halil İslam ve Thomas Hogan iki kişiyle birlikte, ömür boyu hapis cezasına çarptırılır.
20 yıl sonra aklanan Muhammed Aziz..!
Bu karar, tanıkların çelişkili ifadeler vermesine ve cinayeti işlediğini itiraf eden Hogan'ın Muhammed Aziz ve Halil İslam'ın suikastla ilgisi olmadığını söylemesine rağmen alınmıştı. 2020'deki "Malcom X'i Kim Öldürdü?" belgeselinden sonra Manhattan Bölge Savcılığı "yeni bulunan kanıtlar"ın Aziz ve Halil'in suçsuz olduğuna işaret ettiğini belirterek özür diledi. Aziz ve Halil'in cezaları iptal edildi. Aziz aklandıktan sonra geçen yıl New York eyaletine dava açtı. New York Times'a göre dava beş milyon dolarlık bir anlaşmayla sonuçlandı.
Gül Gülasem ATEŞ