×

Kurumsal

Künye Kullanım Sözleşmesi Gizlilik Politikası Özel Üyelik

Haber Kategorileri

Gündem Ekonomi Sağlık Spor Türk Dünyası Kültür Sanat

Medya

Foto Galeri Web TV Canlı TV

Makaleler

Yazarlar Makaleler

Servisler

Seri İlanlar Firma Rehberi Biyografiler Nöbetçi Eczaneler Namaz Vakitleri E-gazete Faydalı linkler Puan Durumu Fikstür Anketler

Destek

Üye Ol Giriş İletişim

Gül Gülasem ATEŞ

TÜRKİYE'DEKİ DÖNME YAHUDİLER..!

 Sabetaycılar, Dönmeler, Kısaca Kripto Yahudiler..!

    Masmavi denizlerin ufuk çizgilerinden sıçrayarak tarih kitaplarının kuru ve yavan sayfalarında bulamayacağınız ayrıntıları özenle yazmanın gayreti ile
İstanbul’un Üsküdar ilçesinde bulunan
Bülbülderesi Mezarlığı ile konuya giriş yapmak istiyorum. Şimdi mezarlık tanıtımı da nereden çıktı dediğinizi duyar gibiyim. Efendim sabırla yazımı okumaya devam ettiğinizde tarih gemisinin çok özel ve gizemli bir limana demir attığını göreceksiniz.

'Sakladım söylemedim derdimi, gizli tuttum, uyuttum...”
Bu sözler İstanbul'un
Üsküdar semtinde Selanikliler sokağından başlayan dik  yokuşta bulunan büyükçe bir kabristan olan Bülbülderesi Mezarlığındaki mezar taşlarından birinin üzerinde yazılı. Kabristanın içindeki kıbleye göre yerleştirilmemiş, kabir taşlarının üzerinde fatiha bulunmayan mezarlarda Çerçeveli Fotoğraflar, anıt dikili taşlar - Obeliskler, Hazreti Süleyman Tapınağının İki girişini sembolize eden Jakin Boaz Sütunları, Üç başlıklı Mermer Sütunlar, mermer kabartmalı yüksek sütunlar, akasya motifleri ve birbiri ile tokalaşan el sembolleri ve ezoterik işaretler yer almaktadır. Yani genel olarak bir Müslüman mezarlığında göremeyeceğiniz bu sembolleri Bülbülderesindeki mezartaşlarında bulabilirsiniz.
Efendim Bülbülderesi Mezarlığında bu kadim coğrafyada doğup büyümüş ve Osmanlı Devleti ile beraber Türkiye Cumhuriyetinin kaderini etkilemiş
bir zamanların en gizemli topluluklarından Sabetayistlerin -dönme Yahudilerinin
mensupları yatıyor.

( İlginç birbiri ile tokalaşan el sembolleri ve ezoterik işaretler.. )

Bülbülderesi Mezarlığı Sadece geçmişini unutmayan, seçkin ailelerin gömüldüğü bir mezarlıktır. Kimler yatmıyor ki burada.
Türk deneme ve inceleme yazarı, Eski Yunan ve Roma dilleri uzmanı
Azra Erhat orada, Türk romanının modernist bir yazarı!
Yusuf Atılgan orada,

İzmir’de Yunan’a ilk kurşunu atan Hasan Tahsin de orada.” Meşrutiyette ve Cumhuriyette sanatta, sinemada, basında, memurlukta, devlet kademelerinde, tekstilde, sigara ticaretinde, külliyen ithalatta başı çeken ünlü aileler de burada yatıyor. İpekçiler, Dilberler, tarihi eser kaçakçılığı ve vergi kaçırmak iddialar ile yargılanan Halil Bezmen. Cemil İpekçi, Baba tarafından Sabatay Sevi ile akraba, İsmail Cem ve Abdi İpekçi ile kuzendir. Anne tarafından ise soprano Leyla Gencer'in akrabasıdır. Sanatçı Mehmet Ali Alabora, yazar Orhan pamuk, gazeteci Güneri Civaoğlu. Ilgaz Zorlu. Kendisi de bir yahudi dönmedi Yakubi olan Ilgaz Zorlu tabuları yıkmakla kalmadı, Türkiye’de ki dönmelerin kirli çamaşırlarını ortaya dökerek tek tek isim vermişti. “Evet Ben Selanikliyim” diye bir kitap yazan Zorlu, nüfus cüzdanından dini yerindeki İslam’ın kaldırılıp Musevi yazılmasını istedi..


Binlerce dönmenin içinde dürüst SABETAİST’tir Ilgaz Zorlu. Zorlu bir röportajında “Türkiye’de uzun yıllar siyaset ve bürokrasi masonların kontrolündeydi. Sabetaylar devlete bu mason localarıyla hâkim olmuşlardır. Türkiye'nin 6. Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk başta olmak üzere, Türkiye’de seçilen Cumhurbaşkanlarının bir kısmı da Sabetayist idi. “Zorlu konuşmasına şöyle devam ediyor; “

SABETAİZM, İttihat ve Terakki işbirliği ile Osmanlı’yı yıkıp Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran teşkilattır.Sultan Abdülhamid Han’ı tahttan indirenler de bu gruptandı. İttihat ve Terakkicilerin büyük kısmı, Mason görünümlü Sabetaydı.Düşünsenize Türkiye'de Türkçülüğün ve solculuğun temellerini Sabetaycılar atmış ! Ilgaz Zorlu’nun kitabında isimleri yer alan bazı Sabetay ünlüler şunlar;İlk Türkçü Ahmet Vefik Paşa’nın dedesi, Ziya Gökalp ile birlikte Türkçülük yapan Munis AlpEr (Moiz Kohen), Kıbrıslı Kamil Paşa,

Halide Edip Adıvar..

Halide Edip Adıvar’ın babası Mehmed Edip Bey, eski Maliye Bakanı Cavit Bey, Ahmet Emin Yalman, Abdi İpekçi  aynı dönemin dönmeleri…Acı gerçek şu ki; “Türk'ün Yeni manifestosunu “ yazan adam da şimdi bir Yahudi mezarlığında gömülü bulunan bir Sabetaydır.

Türkçülüğün ve Kemalizm'in babası olarak gösterilen Munis Tekinalp takma adlı Moiz Kohen, sürekli olarak Türklüğü öne çıkarıp, ‘Kemalizm’e vurgu yapardı.Tekinalp, İslam’ın emri olan Şeriat’a “kahrolsun” diye bağırıp, Arapları düşman gösterip, Halifeliğin ve Padişahlığın kaldırılmasını savunmuştur. Sözde Türkçü özde Yahudi olan Filozof! Munis Tekinalp şimdi Fransa’da bir Yahudi mezarlığında gömülüdür.

TekinAlp (Moiz Kohen), zamanında CHP’den milletvekili adayı oldu, ancak seçilemedi. 1961 yılında öldü. Fanatik bir Osmanlı düşmanı olan Munis Tekinalp’in bütün amacı Türklerin tarihinden Osmanlı’yı silip Türkleri Orta Asyalı Şaman göstermekti. Osmanlıyı ve Selçukluyu asla Türk görmez. Onun gözünde Türk, Müslüman olmamış ŞAMAN Türk’tür. Moiz Kohen’e göre Orta Asya’daki Türk ruhu, Atatürk ve İsmet İnönü’de vücut bulmuştur. Tekinalp, Ziya Gökalp’e “Türkçülüğün hakiki peygamberi”, gibi sıfat vermekle kalmadı, Gökalp’i kendisinin yetiştirdiğini de itiraf etti.Ziya Gökalp’ın, Yahudi ve Kürt olduğuna yönelik farklı iddialar olsa da Kadir Mısıroğlu; "Ziya Gökalp'i Türkçüler adam zanneder, Ziya Gökalp Kürt'tür, Türkçülük yapar” demiştir.

Sabetaycılar sadece Türkçüleri organize etmedi, Komünist ve sol kanadı da dizayn etti. O devrin en önemli isimlerinden Komünist solcu Nazım Hikmet’in de Sabetay olduğuna ilişkin ciddi iddialar vardı. Nazım Hikmet 1933'te tutuklanınca Sabetay olan İpekçi ailesi Nazımı yalnız bırakmadı.Nazım Hikmet'in büyük büyük dedesi Mehmet Ali Paşa Polonya Yahudi’siydi. Gerçek adı "Ludwig Karl Friedrich Detroit" Sabetaist bir Yahudi idi…Devletin her noktasına sızan Sabetay örgütün ülkeye hâkim olabilmesi için bir silahlı gücünün olması lazımdı. O  yüzden Türk Silahlı Kuvvetlerin de örgütlendiler..”

Ilgaz Zorlu şöyle devam ediyor;

- Tabii bugün de orduda Sabetaycılar orduya çöreklenmiştir. Şimdi ben burada tek tek isim vermeyeceğim. Mesela geçmiş Genelkurmay Başkanlarından Refik Tulga Sabetaycı kökenliydi. Kendisi de itiraf etmiştir. Sabetaycıların doğdukları ülke veya şehirlerin bir anlamı yoktur.Bu isimleri tek tek açıklayan Ilgaz Zorlu Nüfus kâğıdında dini kısmında, ‘İslam’ ifadesini değiştirmek için mertçe mahkemeye başvurmuş dilekçesinde de Sabetaylarla ilgili müthiş yeni iddialarda bulunmuştur. Ilgaz Zorlu,  Sabetayların önemli isimlerini mahkemede tek tek açıklarken, mahkemeye verdiği uzun dilekçesinde, “ Şayet Türkiye’de Sabetaycılara baskı yapılıyor olsaydı Bölücü olan Halil Bezmen çoktan hapse girerdi. Böyle bir baskı hiç bir zaman olmadı” der.

( BÜLENT ECEVİT’in eşi Rahşan (Raşel) Ecevit )

 

- Aralarında İsmail (Şmuel) Cem İpekçi, eski başbakanlardan BÜLENT ECEVİT’in eşi Rahşan (Raşel) Ecevit de Dönmedir. Bülent Ecevit’le
Tanışmasını sağlayan kişi, milliyetçilik iddiasındaki Altemur Kılıç’tır. Altemur, İstiklal Mahkemelerinin meşhur cellatlarından Kılıç Ali’nin oğlu, Kılıç Ali ise Kasım Gülek’in de büyük dedesi olan Polyo Yahudisi Giritli Mustafa Naili’nin torunu.

(Babası Kılıç Ali, Atatürk’ün vefatına kadar yanında bulunmuş, yaverliğini yapmış,İstiklal mahkemelerinin CELLATI diye biliniyor. )

Kemal (Samuel) Derviş gibi Türkiye’nin yönetim kademelerine gelmiş bu cemaate mensup olan kişiler, kendilerini devletin ve anayasanın üstünde muamele görmektedirler. Türkiye cumhuriyeti savcıları bu cemaat hakkında en küçük bir soruşturma açılabilmesi dahi mümkün olmamıştır. Ne hikmettir bilinmez ama devlet bu kişilerin sözleri ve eylemleri karşısında her zaman eli kolu bağlı durumdadır. Ve iddia ediyorum; Sabetaycı - dönme kökenli olan bu gizli cemiyet, her zaman Türkiye devletini ele geçirme gayreti içinde olmuştur. Türkiye siyasetinde ve devletin önemli yerlerine gelen kamuoyunda liberal solcular olarak tanınanların hemen hemen hepsi köken olarak Sabetaycı olan kişilerden müteşekkil bu örgütün üyesidir.Yeni Şafak gazetesinde de üç kişi vardı. Bunlardan biri Cengiz Çandar’dır.

( 14 Mayıs 2023 genel seçimlerinde Yeşil Sol Partisinden milletvekili seçilmiştir)


Çandar da Sabetaycıydı ve bunu Yahudilerin Türkiye’deki yayın organı olan Şalom gazetesine verdiği demeçte beyanatta açıkça belirtmiştir.  İkincisi, Mehmet Barlas. Üçüncüsü de Nazlı Ilıcak’tır.

(Eski Tercüman gazetesi sahibi FETÖ’den yıllarca hapis yatmıştır) Size bir çırpıda dört tane Sabetaycı Dışişleri Bakanı sayabilirim: İsmail Cem, Emre Gonensay, Coşkun Kırca ve Şükrü Sina Gürel..

Bu ülkede Kürtler de dâhil hiçbir etnik grubun dört Dışişleri Bakanı yoktur ama Sabetayların vardı. (Eski Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı ) Şükrü Sina Gürel Sabetaycıdır, istediği kadar değilim desin.

Rahşan Ecevit hanım, (İsrailli kadın politikacı ve İsrail'in dördüncü başbakanı ) Golda Meir'e benzer.

 ( İsrailli kadın politikacı ve İsrail'in dördüncü başbakanı..)

Sonuç olarak şunu söylemek istiyorum ki Sabetaycılar; Tevrat’ta yer alan “Yaşadığınız ülkenin kurallarına uyacaksınız” emrine ihanet etmiş Türkiye’yi ele geçirmeye kalkışmıştır. Bir Sabetaycı hiçbir zaman İslam’a inanamaz, zaten bu mümkün değildir ama inanmadığı İslam dinini Nüfus cüzdanına işletir. İşte en büyük iki yüzlülük budur.”
Bir Sabetay’ın anlattığı bu söylemleri ne yazık ki bizim Sağ kesimden bugüne kadar hemen hemen hiç kimse açıkça ifade edememiştir. Daha bitmedi, Ilgaz Zorlu gizli yahudileri ifşa etmeye şöyle devam ediyor;

“-Sabetaycıların on dokuzuncu yüzyılda aynı gizli örgüt mantığı ile yer aldıkları Mason Locaları ve İttihat Terakki Partisi bugün yerini (Terakki Vakfı 1877’de Selanik’de kurulan “Dönme” yahudi kurumdur.)
Şişli Terakki Lisesi’ne bırakmıştır.



Makaleye giriş yaptığımız Bülbülderesi Mezarlığının Sabetayistler için çok özel biryeri vardır. Sabetay Sevi ve yirmialtı halifesinin soyundan olmayan hiç bir kimse buraya gömülmemiştir. Buradaki aileler birbirleri akraba ve cemaatin en önde gelen aileleridir. Bilgin, Kaptana, Mithat Şükrü Bleda, Boran, İrişik, Telci, Ogan, Duhani, Öğütmen, Kapancı ve soyadı ünlü olan veya olmayan birçok SABETAYİST ailelerinin yedi ceddi bu mezarlıkta yatıyor. Sabetayistler, Mesih gelene kadar bulundukları toplum içinde gizlenerek yaşamayı felsefe edinip, müslümanlarla yaşıyorlar, müslüman isimleri koyuyor, namaz kılıp, oruç tutuyor
hatta haca gidiyorlar.
Bu kişiler Yahudi dönmesi olarak bilinirken, ancak özünde Yahudilik inancını gizli olarak devam ettiren kriptolardır.
Peki kimdir SABETAYİZMİN kurucusu gizemli isim Namıdiğer MESİH, Sabetay Sevi.



SABETAY SEVİ KİMDİR.?

Sabetay Sevi, 1626 yılında tüccar bir ailenin çocuğu olarak İzmir’de doğar. küçük yaşlardan itibaren dine olan düşkünlüğü anlaşılmış ve 18 yaşlarında Tora ve Talmud (Yazılı Tevrat - Sözlü Tevrat ) üzerinde ciddi bir eğitim alarak haham olmuştur.
Sabetay ismi Yahudi inancına göre mübarek sayılan Cumartesi günü doğmuş anlamındadır.

Sabetay Sevi’nin ilgi sahası Kabaladır. Yahudi mistisizm öğretilerinin bütünü olan Kabala; mistik çalışmaları İspanya kültürünün önemli bir simgesidir. Kabalistik düşünce ise, 16. yüzyılda ( Filistin toprağı iken İsrailin işgal ettiği, yahudilerce kutsal sayılan hediye anlamına gelen şehir )
Safed’de altın çağına ulaşmıştır. Osmanlı imparatorluğunda Selanik, Avrupa’dan gelen Yahudi göçmenlerinin merkeziydi. İlk Yahudiler 1470 yılındaBavyera kralının kovduğu Yahudiler Osmanlı ülkesine sığındı. Sultan II. Bayezid, 1492’de İspanyolların elinden kaçan yüzbin kişilik Yahudi topluluğunu da kabul etti. 


Osmanlı topraklarında Yahudi ailesi )
Peki Sabetayist nedir?
Sabataycılık (Yahudilikten Dönenler ), 17. yüzyılda İzmir ve çevresinde ortaya çıkan Sabatay Sevi'nin kurucusu olduğu, onu Mesih kabul eden mistisizme ve Kabbala'ya dayanan bir inanç sistemidir. İzmir deyince ünlü !sanatçı Sezen Aksu, Selanik'ten Türkiye'ye göçmüş bir annenin kızı. Babası Sami Yıldırım, 1982'de FETÖ'nün İzmir'deki Yamanlar Koleji'ni kurar ve Sami Fetullah Gülen'in en önemli muridi olmuştur. Sami Yıldırım'ın İzmir'de Sabatayistlerle ilişkisini bilmeyen yoktur. FETÖ Sami Yıldırım'a "Yaman Dede" lakabını takmıştı. Gülen bir sohbetinde Sami Yıldırım'ı "Hocaların hocası" diye överken Yıldırım Yamanlar Koleji'nde yıllarca müdürlük yapmıştır.


15 Temmuz darbesinden 4 buçuk ay önce, Sezen Aksu’nun annesi vefat ettiğinde  ABD’den bir taziye mesajı yayınlayan FETÖ taziyede Sami Yıldırım için "aziz dost "

 Sezen Aksu için "güzide sanatçımız" diyerek ailenin acısını paylaşmıştı! FETÖ bir sohbetinde Sabetay Sevi'nin yaşadığı eve yaptığı ziyarette, evdeki Yahudilerin kendisine "Muhterem Gülen, sen bizim Mesihimizsin" dediklerini anlatmıştır. FETÖnün kadim dostu Kasım Gülek de , Sabetay-Yahudidir. Zamanında İsmet İnönü'nün kabinesindeki Yahudilerden biridir. O kadar ki Bülent Ecevit ve Rahşan Ecevit; Kasım Gülek’in kızını Amerika’dan getirerek DSP’den milletvekili yaptılar. İşte YAHUDİ IRKÇILIĞI bu kadar incedir. Ve sözde imam Fetullah’ı “Fethullah Gülen” yapan kişi Kasım Gülek’tir.

Sebataylar - yahudiler her zaman kendilerini üstün özellikli insanlar olarak görmüşler ve başka dinden olanları hep aşağılamışlardır.

 

 

Bu arada  '' Sabetaisttim Hıristiyan oldum '' diyen gazeteci Ayşe Arman'ı da es geçmemek gerek.. ''  

Ayşe Arman'nın  Sebatay bir ailesi olduğu gerçeğini kendi kaleminden dinleyelim..

''Köklerimize rağmen, annem babam da Sebatay değiller. Annem ve babam, çok uzun zaman önce samimi olarak Müslüman oldular. Bu konuyu kapattılar, açmıyorlar, açılmasını da istemiyorlar. Akrabalarımızın yüzde 80'i de Sabetaist kökenimizi bilmiyorlar. Bilenler de zaten, ne kabulleniyor ne de tartışmak istiyor. Bana gelince, Sabetay Sevi Efendi, beni hiçbir zaman bir mesih olarak ikna etmedi ama en azından beni bir arayışa itti. Ve sonunda kendi tercihimi yaptım. Belki şaşıracaksınız ama pek çokları gibi Müslüman değil, Hıristiyan oldum. Rabb'e şükür Hıristiyanım, İsa'nın Mesih olduğuna inanıyorum. Mutluyum, huzurluyum. Ama iman bazında bir tercih yapmış olmam, benim Yahudi ulusuna bağlı olduğumu, Yahudi kanı taşıyor olmamı engellemiyor. 

Kanımı da söküp atamam ya! Yahudi her zaman Yahudidir, Yahudi kalır!’’ diyorlar. Yahudi kalırım tabii ama bu Hıristiyan olmama, bir Hıristiyan gibi yaşamama engel değil ki. Bugün İsrail'de binlerce Hiristiyan- Yahudi var.''  Ayşe Arman, Haldun Dormen ile Betül Mardin’in oğlu Ömer Dormen’le evlidir.

Etnikçi Siyonist (Sabetay, Mason+Rotaryen+Lions) ihanet şebekesi ahtapotun kolları gibidir. Laiklik maskesi takınıp her kılığa girerek medya, basın-yayın, tarikat ve cemaatler başta olmak üzere sağ-sol fark etmez, her partide örgütlenirler. Ülkemiz yakın arihine baktığımızda  DERİN, GİZLİ, AMANSIZ güçlerin halkı birbirine düşman kamplara, kutuplara ayırmak için şeytanî, makyavelist ayırımlar yaptığına şahit olduk.. Türklerle Kürtleri, Sünnîlerle Alevîleri, dindarlarla çağdaşları karşı karşıya getirmek ve çarpıştırmak için çalışmışlardır.
Hedeflerinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yıkmak ve Türk milletini dağıtıp yok etmek vardır.

   Yahudiler mi dediniz? Onlar, yumurtalarını pişirmek için, Dünyayı ateşe vermekten çekinmeyen lanetlilerdir.

  __ Necip Fazıl Kısakürek

 

   Gül Gülasem ATEŞ

 

YORUM YAPIN

haber yazılımı | Copyright © 2024