×

Kurumsal

Künye Kullanım Sözleşmesi Gizlilik Politikası Özel Üyelik

Haber Kategorileri

Gündem Ekonomi Sağlık Spor Türk Dünyası Kültür Sanat

Medya

Foto Galeri Web TV Canlı TV

Makaleler

Yazarlar Makaleler

Servisler

Seri İlanlar Firma Rehberi Biyografiler Nöbetçi Eczaneler Namaz Vakitleri E-gazete Faydalı linkler Puan Durumu Fikstür Anketler

Destek

Üye Ol Giriş İletişim

Gül Gülasem ATEŞ

PAPAZ NOEL..!

 

PAPAZ NOEL..!

            “The Christmas story"
Christmas, Jul, Bozic, Navidad, Kaledos ya da Türkçe deyişiyle Noel...

İnsanların çok iyi bildiğini sandığı bir öyküyü tekrardan okumasını istemek elbette çok zor bir şeydir. Buzullardan balta girmemiş yağmur ormanlarına, Afrikadan Hindistana, Rusyadan Persepolis (İran'a ) kadar uzanan kapitalizmin kıskacına takılmış  bir öyküye yelken açmaya ne dersiniz? 

  2023’nin son günlerini yaşadığımız SOYKIRIMIN gözler önünde alenen yaşandığı, bebelerin hunharca katledildiği, vahşice akıtılan kanların oluk oluk aktığı, İNSANLIĞIN  ŞARAMPOLE YUVARLANDIĞI,  kaosların prangalarına vurulmuş alev alev yanan bu yaşlı dünyanın insanları gözlerine at gözlükleri takarak  Vicdanen müsterih !  bir şekilde    YILBAŞI havasına girmeye başladı. Yeni yılda ne giyilir, nasıl makyaj yapılır, eğlenmek için nereye gidilir, kime ne hediye alınır gibi soruların ardı arkası kesilmez oldu. Elbette ki yeni yıl yaklaşırken hepimizin içinde yeni heyecanlar, yeni umutlar, yeni beklentiler var. Bir yaş daha alırken, bize biçilen dünya zamanın kıyamete hızla yaklaşmakta olduğunu unuttuk - unutturuldu. Kainatın, makrodan mikroya içindeki tüm canlılar, yıldızlar ve galaksilerle birlikte ortadan kaldırılacağı zaman kıyamet vaktidir.

 

 NOEL...!

 Sanayi devrimi sonrası kırsal yaşamın çözülmesiyle birlikte kentlerin büyümesi, üretimin yaygınlaşması ile Hıristiyan dini adetleri büyük bir erozyona sebeb olmuştur. Bayram ve  gelenekler  ticarileşirken, 25 Aralık 2016 tarihinde Vatikan’da Papa Francis yaptığı Noel konuşmasında  hazreti İsa’dan çok “çocuklara hediye getiren” Noel Papanın anıldığını ve  materyalizm tarafından NOELİN  rehin alındığını söylemiştir.

Aslına bakarsanız NOEL Baltık ülkelerine mahsus bir adetti ve Hıristiyanlık diniyle alákası yoktu. Hıristiyanlık öncesi dönemlerden kutlana gelen ve pagan yani tabiata tapan toplumlardan kalan bir festivalin-eğlenmenin adı, hazreti İsa'dan çok önceki devirlerde ve yılın en kısa gününün gecesinde yapılan bir ‘‘karanlığın sonu’’ ayini.

Bu ayinlerde aydınlığın gelmesini engelleyen kötü ruhlar borular çalınarak kovulur gündüzlerin uzun olması için dualar edilirmiş. Noel kelimesi, köken olarak Galya dilinde (Keltçe) yeni anlamına gelen “noio” ile Grekçe güneş manasına gelen “hel”in birleşmesiyle “yeni güneş” sözünü ifade eder. Noel ayrıca Almanca'da “kutsal gece” anlamına gelir ve efsaneler efsaneleri doğurur.  Roma İmparatorluğu döneminde de putperest halk, festivallerde mutluluktan taşan duygularını yüksek sesle “ NOEL -NOEL  diye bağırarak dile getirirlermiş. Düşünsenize televizyon henüz icat edilmemiş ve internet binlerce ışık yılı uzakta. KARANLIĞIN GÖLGESİNDE PRANGALARA VURULMUŞ halkında tek eğlencesi şenlikler, festivaller ve bu özel günlerin olmazsa olmazı, insanların günümüzü aratmayan birbirleriyle olan hediyeleşmeler. İnsanların birbirlerine verdikleri armağanlar şimdi ki  parıltılı jan janlı hediyelerinden değildi. O zamanın şartlarına göre tabiki elzem şeyler. Saç tokaları, mumlar, kürdanlar, mühür yüzükleri, taraklar, bebek çıngırakları, yünlü terlikler, sıcak tutan başlıklar, masa örtüleri hatta sıcak tutan yün çoraplar. Köpek yavruları bile hediyelik eşyalar arasında sayılırmış.

Geçici özgürlük verilen köleler, bir hafta sürecinde iş stresinden uzaklaşırken, efendiler zevk ve  eğlencede sınır tanımaz alkol alanlar dibe vurur, hararetli tartışmaların - kavgaların önü arkası olmazmış. Bu kutlamaların sevincini her zamanki gibi çocuklar doyasıya yaşarlarmış. Pagan  ve Hristiyanlık  uygulamaları arasındaki benzerlikleri yazan ilk kültürel araştırmacı, tarihçi Polydore Vergil’dir. Uzun yıllar süren derinlemesine araştırmaları sonucunda, Antik çağlardan beri kutlana gelen Pagan kış festivalleri ile Roma'da yayılmış Mitraizm'in kış festivalleri olan Yule ve Saturnalia’daki adetlerin Noel'in kökeni, iki kutlama kültünün nasıl buluştuğuna dair bilgiler gün ışığına çıkmış. Şimdilerin modern NOEL kutlamaları meğerki karanlık çağlarında eğlencesiymiş.

◾️Gelelim dünyayı hediye bombardımanına tutan, namı değer Noel Papa serüvenine. MS 500'den 1500 yılına kadar uzanan dönemi ifade eden ORTA ÇAĞ, pağan kültür festivallerinin en şaşalı zamanlarındandır. Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünyanın çeşitli yerlerinde kurulan Noel panayırlarının pazarlarının başlangıcı 1298 yılında Viyana’da, kralın vatandaşlara Aralık ayında “Krippenmarkt” adlı bir pazar kurmasına izin vermesiyle başlar. Günümüz Noel pazarlarının ilkinin 1384′ de Almanya’nın Bautzen şehrinde kurulduğu bilinmekte.

Papa Noel Hıristiyanlık inancının ortaya çıkışından çok daha öncelere İskandinav mitolojisindeki ve Paganizmdeki ( haşa)! en büyük tanrı olan Odin’e dayanmaktadır. Masal bu ya, İskandinav efsanesine göre Odin’in SLEİPNİR adında uçan bir atı varmış. FESTİVAL öncesinde çocuklar Odin’in uçan atı yesin diye, çorapların içine havuç ve şeker koyup duvara ve kapıya asarlarmış. Odin de çocukların yaptığı bu iyiliği karşılıksız bırakmaz, onlara hediyeler, tatlılar ve şekerlemeler verirmiş. !Yüzyıllar sonra Hristiyan dünyası, İskandinav mitolojisindeki Odin’i kendi kültürlerine göre şekillendirip, İskandinavların yardımsever hayali karakterinin yerine, Noel geceleri kocaman göbeği ile bacadan evlere gizlice girip  hediyeler dağıtan, hayırsever (!) Hıristiyan bir din adamı oluştururlar. Tarihi veriler ışığında anlıyoruz ki Noel kutlamaları, Hristiyan halkın saf dini inancına sonradan katılan bir yafta - bir bidat. 
 

◾️Peki Aziz Nikolaos, nam-ı diğer “ PAPA NOEL kimdir?  

M.S. 4.yüzyılda Işık Ülkesi" anlamına gelen antik Likya ülkesinin başkenti Patara’da doğup Piskoposluk yaptığı Myra’da  (Demre – Antalya) hayata gözlerini yuman Myralı Nikolas olarak  tanınan, aynı zamanda Yunanistanda ve Rusyada çocukların ve denizcilerinde kutsal saydığı 4. yüzyıl Hristiyan azîzidir. Günümüzde halen Yunanistanda, Rusyada 6 Aralık, Aziz Nikolas Günü olarak kutlanır.Kısacası iyi kalpliliği ve cömertliği ile meşhur Hıristiyan azizidir St. Nikolas. Birçok dilde, Santa Claus, Kris Kringle,  Papa Noel diye de anılır.

◾️Orta Çağ’ın Hristiyan dünyasını alt üst eden kişi olarak tarihe geçen Martin Luther tarafından ilk kez kullanılan Kris Kringle adı, Almanca Christkind (Çocuk Mesih) adının bozulmuş hali. Bu isim Papa Noel’in yerini alması o dönemin tutucu Katolik çevreleri tarafından kabul görürken, Protestan Kiliseleri daha seküler bir isim olan PAPA NOEL ve türevlerini benimsemişlerdir.   Yıllar sonra İskandinavların kutsal saydığı Odin’inin yerini almaya başaran günümüzün Noel Papası, İskandinav ülkelerindeki iyiliksever, çocukların koruyucusu ve sevindiricisi olan ( haşa ) Tanrı Odin efsanesi ile Myra’lı Aziz Nikolas’ın kişiliklerinin birleştirilmesiyle, yarı dini ve yarı hayali bir karakter olarak ortaya çıkmış olur.

Gün gelir bu karma oluşum, insanlara muhteşem ötesi bir iyilik abidesi (!) olarak yansıtılır. Papa Noel  bir dünya markası olarak, her eve bacadan giren, yılbaşında bütün insanların ve çocukların beklentisi olan bambaşka bir fenomen haline gelir. Düşünsenize, orijinali Antalyalı, Demreli olan St. Nikolas, Antalya'da doğmuş, büyümüş ve ölmüştür. Mezarı da Antalya'dadır ve Antalya- Demre sımsıcacık bir belde. İskandinavlar ise buz gibi.!

       ( İtalya, Bari’de Aziz Nikolas’ın mezarı..)

◾️1087 yılında İtalyan denizciler ya da tüccarlar, Antalya -Demre’deki Aziz Nikolas ’nın mezarından kemiklerini alıp İtalya'nın Bari kentine götürürler. Bu nakil ile St. Nikolas’ın ünü Avrupa’ya yayılır ve Bari şehri  insanların dini ziyaretgahı merkezi haline gelir. St. Nikolas 'nın kemikleri bugün İtalyanın  Bari şehrindeki 11. yy yapımı olan Aziz Nikolas Bazilikası'nda bulunmaktadır. Nikolas Hollanda dilinde Sinterklaas (Aziz Klaas) olarak biliniyorken, Hollandalı göçmenler Amerika'ya ulaştığında bu isim zamanla Santa Claus'a dönüşür. Hollandalılar 17'nci yüzyıldan sonra St. Nicholas adını kendilerinin inşa ettikleri eski ismi NEW AMSTERDAM olan şimdilerin sözde (!) özgürlük kenti NEWYORK'a taşır ve böylece  St. Nikolas ünü (!) Amerikan kıtasına da yayılmış olur. 

 

Günümüzdeki popülerliği -marka haline gelmesi ve kırmızılı giysiler içinde onu görmeye başlamamızın hikayesi, Amerika’da 1929'da çıkan büyük ekonomik kriz sonrası,  üretici firmaların satışlarını arttıracak stratejiler üretilmesiyle başlar. Kapitalist dünya her şeyi paraya çevirmeyi çok iyi biliyordu. 

Bu çizimlerin Amerikan-Alman karikatürist  Thomas Nast'ın kaleminden çıktığını çok az kişi bilir. 

◾️Dünya çapındaki Papa Noel imajı, karikatürist Thomas Nast'ın 3 Ocak 1863 tarihli Harper's Weekly dergisinde yayınlanan çizimlerine dayanmaktadır. Thomas Nast'ın PAPA NOEL çizimlerini 1822'de Amerikalı şair Clement Clarke Moore'un yazdığı kabul edilen ve ölümünden sonra kendisine atfedilen, "A Visit from Saint Nicholas" (Aziz Nikola'nın Ziyareti) ya da "Twas the Night Before Christmas" (Noel'den Önceki Geceydi) olarak bilinen şiirden esinlendiğini söylemiştir. Dünyayı kasıp kavuran “ PAPA NOEL“ karikatürist Haddon Sundblum'un, 1931 yılından itibaren Coca-Cola şirketi için hazırladığı çizimlerle son halini almıştır. Sundblum'un “ PAPA NOEL”i, kocaman göbek, beyaz sakal,  uçları beyaz kürklü kırmızı kıyafet, siyah kemer, siyah çizme, kukuleta kırmızı şapkayla o döneme göre marjinal bir kimlik kazanır ve KIYAMETE BEŞ KALA,  dünya denilen bu mavi gezegene cumburlop düşer.  

   

 Santa Claus tüm bilbordlarda, dergilerde, tezgâhlarda Amerikalılara Coca-Cola’yı sevdiren  ‘her mevsim susuzluğun çözümü’ reklamını beyinlere empoze eden tek figürdür.

   

KAPİTALİZM'DEN DOĞAN BİR MARKETİNG..!

Haddon Sundblom 1931’den itibaren Coca-Cola reklamları için 35 yıl boyunca  PAPA NOEL - Santa Claus figürü çizer ve Santa Claus tüm bilbordlarda, dergilerde, tezgâhlarda Amerikalılara Coca-Cola’yı sevdiren  ‘her mevsim susuzluğun çözümü’ reklamını beyinlere empoze eden tek figürdür.

Kapitalizmin "milli içeceği" haline gelen ve saniyede sekiz bin adet tüketildiği hesaplanan Coca-cola'nın,

Noel Baba ile olan ticari ilişkisi 1929 dev krizi olmasaydı başlar mıydı bilinmez!

◾️İşte panayırdan dünya pazarına açılan Papa Noel, çalıştırdığı binlerce gönüllü işçiyle hediye sektörüne damgasını vurmuş, piyasadaki pazar payı ile bir nevi ticari misyonerlik görevini de üstlenmiştir. Noel ile ilgili üretilen imge ve simgeler, her şeyden önce küresel tüketim aracına dönüştürülmüş, kırmızı-beyaz renkleri, masal dünyasını yansıtan resimleri ve “sevimli, ihtiyar, yardımsever dede” tiplemesiyle Noel Papa illüzyonist ve en fazla gelir getiren bir buluştur. Kuzey İrlandalı Katolik Rahip O'Donnel, "Artık bu güne Christmas (Hz. İsa için yapılan ayin) demeyelim. Başka bir isim bulalım. Çünkü olayın Hz. İsa ile bir alakası kalmadı. Tüketim kültürü onu elimizden aldı. Christmas'ın, Noel babayla, ren geyikleriyle filan ne alakası var?" Diye sorarken, Kiliseye yaptığı bu çağrı bütün Avrupa medyasında yankı bulmuş ama hiç bir zaman cevap gelmemiştir.   

   NOEL KUTLAMA TARİHÇESİ..!  

  İsa aleyhisselamın doğum günü kesin olarak bilinmediği için ilk Hristiyanların, Meryem oğlu hazreti İsa aleyhisselamın  doğduğu gün için kutladıkları özel bir tarih yoktu. Roma İmparatorluğunun her yerinde Güneşe ve putlara tapılıyordu. Roma İmparatoru Büyük Konstantin putperestti. Miladi 313 senesinde Hıristiyanlığı kabul etmişti ama Putperestlikten kaynaklanan birçok kültürüde Hristiyanlığa  eklemişti. (haşa) Güneş tanrısının doğum günü kabul edilen 25 Aralık gününü, Hristiyan tebasına zoraki dayatma ile miladi yılbaşı olarak  her sene kutlatmaya başlatmıştır. İmparator Konstantin putperestlik nişanesi güneş - Mitra kültünü Hristiyanlık’la birleştirmiş, böylece onun zamanında Noel ortaya çıkmış oldu.

Mithra kültü, eski Ari'lerin Ahura-Mazda tapımlarından türemiş ve yaklaşık olarak İ.Ö  15. yüz yılda eski İran'da ortaya çıkan bir inanış. Mithra'nın Farsça karşılığı "güneş" anlamınada gelir. Konstantinden sonra, İmparator Aurelion’da büyük  zorlamalarla Noel’i Hristiyanlığa adapte etmişti. Bilimsel araştırmalar göstermiştir ki, aslında yılbaşının Hristiyanlıkla ve İsa aleyhisselam ile hiçbir alakası yokken Noel, her yıl 25 Aralık tarihinde İsa aleyhisselamın doğumunun kutlandığı Doğuş Bayramı, Kutsal Doğuş veya Milat Yortusu olarak  Hristiyan bayramına dönüştürülmüştür. 20. yüzyılın başlarından itibaren Noel, Hristiyan olmayanlar tarafından da kutlanan, dinî motiflerinden arınmış, hediye alışverişi etrafında yoğunlaşan sözde bayramdır. Bu karnaval öylesine güzel hazırlanmış bir tiyatrodur ki, başrol sanatçı, mitolojik figür PAPA NOEL  rolünü yüzyıllardır kimseye kaptırmadan sürdürmeğe devam etmektedir. 

Bu seküler Noel versiyonunda PAPA NOEL tüm dünyada alışveriş çılgınlığının yaşanmasına vesile olmaktadır. Açıklamadan geçmek istemem, SEKÜLERİZM; toplumda ahiretten ve diğer dinî, ruhani meselelerden ziyade dünya hayatına odaklanılması yönündeki hareket. Doğu kiliseleri ve Batı kiliseleri olarak 1054 yılında ikiye ayrılan Ortodoks ve Katolikler arasında temelde çok büyük farklılıklar bulunmamasına rağmen, Rus, Balkan, Ermeni Kilisesi gibi bazı Doğu Ortodoks Kiliseleri ise Jül Sezar'ın hazırlattığı Jülyen takviminde 25 Aralık'a denk gelen 6 Ocak'ı Noel olarak kutluyor.         

 

◾️NOEL EMPERYALİST - SÖMÜRÜCÜ DEVLETLERİN İCADIDIR..!

Ülkemizde, Cumhuriyet kurulduktan hemen sonra 1926 yılında “Milâdî Takvim” kabul edilmiş, Hicri 1342 Ocak ayının 1. günü, Milâdî 1926 yılının 1. günü olmuş ve böylece yılbaşı batı ülkelerindeki gibi Ocak ayı başına getirilmişti. Türkiyede Hıristiyan nüfus oranının az olması sebebiyle, yakın zamana kadar çok fazla itibar görmeyen yılbaşı kutlamaları,  popülaritesini televizyonun hayatımıza bodoslama girmesiyle kazanmış. Şimdilerde ise hız kesmeden internet üzerinden devam ettiriliyor. Hazindir ki, ülkemizdeki “ Beyaz Türk” diye adlandırılan bir kesim, film endüstrisi, popüler edebiyat, medya ve televizyonun oluşturduğu bu şaşalı havaya uyarak  yılbaşı haftasını 25 Aralık’ta kutlamaya başlamaktadırlar. Neon ışıklar altında dans, eğlence, sürprizler ve çılgın indirimler, muhteşem parıltılı bir adet elbette ki insanın nefsine çok hoş geliyor. Aralık ayının son günleri birde Allah’ın rahmeti kar yağışıyla süslenince nefisler coşuyor ve ortama ayak uydurmak kolaylaşıyor. Ülke olarak bizlerde karnavala dönüştürülen

31 Aralık’ı 1 Ocak’a bağlayan muhteşem (!) YILBAŞI gecesini büyük bir iştiyakla kutluyoruz.  Tabiki Yılbaşı eğlencelerinde yorgun düşen halk, üst akıl tarafından unutulmamış, 1935 yılında çıkarılan bir kanunla 1 Ocak Tüm Türkiyede  resmi tatil olarak ilan edilmiştir.    
 

◾️Gelelim şaşaanın dibe vurduğu yılbaşı gecesi hazırlıklarına (!) Hıristiyan Batı dünyasında olduğu gibi ülkemizde de Aralık ayının  son günleri yaklaştıkça sözde üşüyen ruhları  ısıtmak için mağazaların vitrinleri olabildiğince süslenir, özel hediyelik yılbaşı sepetleri hazırlanır, bu arada işyerlerinin sunduğu çeşitli eşantiyonlar, takvimler, hediyelikler vb. piyasayı hareketlendirir. Çam ağacı satanlar çoğalırken, Üç-beş ağacı bahane ederek Türkiye’yi yakıp yıkan çapulcular, sus - pus olur, yılbaşına has (!)  süslü püslü hindi sürüleri ortaya çıkar.

Her sene inandığı İSLAM dinin gereği kurban kesen müslümanlara hunharca saldıran bir güruh vardır. Bunlar, Kurban Bayramı'nda kesilen büyük ve küçük baş hayvanlar için "hayvan katliamına hayır" sloganları atarlar, sosyal medyadan gazete köşelerine kadar birçok mecrada kurban kesimine karşı çıkarken, ne hikmetse yılbaşında hindi kıyımına seslerini çıkartmazlar.(!)

31 Aralık’ta doruk noktasına erişen, bu çarkın içerisine yuvarlanmış insanımızda kıyıma uğrayarak süslenmiş, Işıl Işıl çam ağaçlarının etrafında, o akşam için hazırladığı kuruyemiş, meyve ve en önemlisi belki sene içerisinde hiç aklına gelmediği halde o gün satın aldığı hindi ve yaş pastasıyla kendilerince masumane hazırlıklara nokta koyarlar. Yılbaşı gecesi, yani 31 Aralık içki satışının ve kullanımının had safhaya yükseldiği bir gecedir. Yılbaşı öncesi devreye, sahte içki imal edenler girer.(!) Merdiven altı olarak tabir edilen yerlerde sahte içki üretip piyasaya sürülmeye hazırlanan çetelere operasyonlar düzenlenir.(!) Veee sabaha kadar devam eden televizyon yayınları ve eğlenceler günün ilk ışıkları ile yerini derin bir sessizlik ve yorgunluğa bırakır.
 

◾️“Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir! Âhiret yurdu ise Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için daha hayırlıdır. Hâlâ aklınızı başınıza almayacak mısınız?”
(En'âm  Suresi/ 32. Ayet)
 
Gül Gülasem ATEŞ

YORUM YAPIN

haber yazılımı | Copyright © 2024