Adam, oğluna devamlı olarak ‘Sen adam olamazsın’ dermiş.

Oğlu da bu söze kızar; “İleride nasıl bir adam olduğumu sana göstereceğim” der, dururmuş.

Aradan yıllar geçmiş.

Delikanlı bir ile vali olmuş, babasını bir görevli vasıtası ile aldırıp apar topar makamında karşısına dikmiş.

Ve demiş ki;

"Baba bana adam olamazsın diyordun, bak ben vali oldum”

Baba evladına bakmış bakmış:

"Oğlum, evladım, ben sana vali olamazsın demedim ki, adam olamazsın dedim, adam!

Eğer adam olsaydın babanı ayağına getirmezdin” diyerek cevap vermiş.

Birçok defa duymuşsunuzdur bu hikayeyi, çokça anlatılır ve sonunda dinleyenlerden, okuyanlardan hep aynı şey beklenir.

’’ adam olmak başka şeydir, her insana nasip olmaz,adam olmayandan da adem yani insan olmaz düsturu''.

Yalan, kişinin gerçeği saklayıp bildiğinin aksini söylemesidir.

Dinimiz yalanı haram kılmış ve şiddetle yasaklamıştır.Yalan rûhî bir hastalıktır, 

yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim' de Allah c.c 

Bakara, 10. ayet: "Kalplerinde hastalık vardır. Allah da hastalıklarını arttırmıştır. Yalan söylemekte olduklarından dolayı, onlar için acı bir azap vardır." buyurmakta,

Fahri kainat efendimiz  Muhammed Mustafa (s.a.v) de münafığı tanımlarken;

Ebu Hüreyre r.a. den rivayetle “Münafığın belirtisi üçtür: Konuştuğu zaman yalan söyler, söz verdiği zaman sözünde durmaz,

kendisine bir şey emanet edildiği zaman hıyanet eder.” (Buhari, İman, 2/24, (I,14)) buyurmuştur.

Görüldüğü üzere islam dini yalanı, iftirayı, bozgunculuğu yasaklamıştır.

SAHTEKAR VE MÜFTERİ  BİR VARLIK LÜTFÜ TÜRKKAN!

Gelelim hayatı yalanlarla, iftiralarla, suizanlarla, bozgunculukla geçen torun sahibi, evlat sahibi, eş sahibi, iş sahibi, mazbata sahibi müfteri Lütfü Türkkan’a.

Torun, evlat, eş sahibi yazınca ne kadar kötü oldu değil mi? Koskoca adam! Düşünsenize; sizi büyüten, yetiştiren, okutan çocukluk kahramanınız babanız,

herkes tarafından bilinen tescilli bir yalancı olduğu ile yüzleşmek zorunda kalıyorsunuz. Sizi; elinizden tutup parka götüren, yanında güven duyduğunuz,

sevindiğiniz dedenizin büyüdükten sonra sahtekar, devleti dolandıran, riyakar bir insan olduğunu öğreniyorsunuz.

Severek evlendiğin adam! sana defalarca seni seviyorum diyen adam! tescilli bir yalancı. Ne kadar acı.

Evet. Lütfü Türkkan. İP’ in Kocaeli milletvekili, grup başkanvekili. Yani parti adına iyi yalan söyleyebilen, iftira atabilen bu özelliklerinden dolayı göreve getirlmiş biri,

profesyonel bir yalan makinası.(her iftirasına ve yalanına partisi tarafından sessiz kalınan milletvekili). Bak bu da çok kötü oldu.

Güvenerek bir umutla oy verdiğin şehrin milletvekili her an yalan söylüyor, iftira atıyor, riyakarlık yapıyor.

Bir derdini anlatsan; adamın dediği her şeye ‘’ulan bu bana da yalan söylüyor kesin’’ diye düşünmek zorunda kalıyorsun.

Yine bir adam! düşünün bir haber alıp doğru mu? yalan mı? demeden sosyal medyadan olayı köpürterek yorum yapan,

sonra da ''yanlış bilgi almışım'' diye kıvırtan.Topuklu efe Lütfü Türkkan.

Evet bu rezilliklerine bir yenisini daha ekleyerek şehit abisine bacını s…. diye küfür eden; topuklu pabuçlarıyla tekme atan bir vekil;

terör sevici, sözde milliyetçi bir zavallı Lütfü Türkkan. Aldığı milletvekili maaşının az olduğundan hayıflanan,

devletin parasını çalan, batıran, geri ödemeyen, eşcinsel partilere ailesiyle konu olan,

meclise gelen şehit kaymakam Muhammet Safitürk' ün babasına ‘’bu cübbeli sarıklı’’ diye aşağılayan topuklu efe Lütfü Türkkan.

Kaçak yapılar yapan, yeğenlerine, korumalarına, şöförüne gazeteci dövdüren,

Türkiye'nin Milli Uzay hamlesini karalamaya çalışarak algı yönetimi yapmaya kalkan,

 ‘’Yağ yok ama Ay' a gidiyoruz" paylaşımı yapan ama kendisine ait yağ fabrikası olan topuklu efe Lütfü TÜRKKAN...

 Allah senin iyiliğini çoktan vermiş!!! Kendine yakışanı yapmaya devam et; vesselam.

Soner GÜNCAN